Kültürel Temellük

Bir sosyal veya etnik grubun kültürüne ve geleneklerine ait özelliklerin, baskın ve gücü elinde olan toplumların üyeleri tarafından uygun olmayan şekilde kullanılmasını ifade eder. Kültürel temellük, çoğunlukla Batı ve Kuzey toplumlarının Doğu ve Güney toplumlarına ait birtakım yerel ve coğrafi değerleri indirgeyerek, kültürel bağlama saygı duymadan kullanması, hatta çoğu zaman sömürmesine işaret eder. 

Kültürel temellük, kültürün sürekli değişime tabii olduğunu ve bir tür melezlik unsurunun var olduğunu savunan kimi kültür tarihçileri veya antropologlar için eleştirilen bir kavramdır.  Fakat buradaki esas nokta, kültürler arası diyaloğun sağlanmadığı veya o kültüre ait değerlerin içselleştirilmediğidir. Hatta çoğunlukla ağır bir sömürgeciliğe maruz kalan toplumların kültürel öğeleri ticari kazanç için kullanılmaktadır. 

Kültürel temellük, moda alanında sıkça karşımıza çıkar. Örneğin yerel veya kapalı kalmak isteyen toplulukların desenleri, ritüellerinde kullandıkları semboller ve birtakım aksesuarlar izinsiz olarak moda ürünlerine konu olur, yeniden tasarlanır ve satışa sunulur. Kimi zaman başlı başına bir koleksiyonun ana teması bile bu yönde seyreder. Buradaki sorun, azınlık kültürden kopyalanan kültürel öğelerin, baskın bir toplumun üyeleri tarafından “egzotik”, “etnik”, “oryantal” gibi tanımlamalarla albeni yaratacak şekilde etiketlendirilerek satışa sunulmasıdır. “Egzotik” ya da “oryantal” olan şey, Batı’nın adlandırdığı, Batılı olmayan şeylerdir ve bu aslında o toplumun yaşam biçimini dışlamaya eşdeğerdir. Merkeze kendisini alan Batıcı yaklaşım, kendi dışında kalan her şeyi eksantrik ve egzotik olarak tanımlama eğilimine girer. Bu eğilime farkındalıkla yaklaşıp, kırılgan yerel kültürlerin nasıl korunacağına dair hassas ve sorumlu davranmak gerekir. 

Bkz. Değer, Modanın Dekolonizasyonu, Sosyal Adalet. 

Kaynak: